AnasayfaFener hız kazanmalı
1 sayfadaki 1 sayfası
Rock_Princéss- Site Kurucusu
- Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 28/06/09
Yaş : 29
Nerden : fizmir .) -
Fener hız kazanmalı
tarafından Misafir C.tesi Ağus. 15, 2009 3:54 pm
Sarı-lacivertli ekip ayağa en iyi pas yapan takım Türkiye’de. Ama hız sorunu var. Bugüne kadar geriye düşmedikleri için sistemden ve oyuncudan taviz vermediler. Tahmin ediyorum Daum bazı maçlarda tek ön libero ve çift forvetle oynayacaktır
Fenerbahçe aynı şablonda devam ediyor. Savunmanın göbeği farklı. En büyük avantajı arkadan topu oyuna iyi sokan Bilica var. Luciano’dan sonra burada hep düz oyuncular oynuyordu. Orta sahaya transfer edilen Cristian belki çok üst düzey değil ama Emre’yi rahatlattı. Solda Dos Santos dripling yapıyor, ikiye birlerle kaleye direkt gidebiliyor. Ama 4-2-3-1’in sol kanat oyuncusu gibi oynamıyor. Daha çok içeri kaçıyor. Bu takım savunmasında arızaya neden olabilir.
Kazım, Daum geldikten sonra sağ kanadın birinci oyuncusu oldu. Temel yeteneklerinin altında performans gösteriyor. Kuvvetli, kafaya iyi çıkan, top saklayan bir isim ama maç performansı iyi değil. Daum birkaç hafta sonra Deivid’i kullanacaktır. Çünkü Deivid olmadığı zaman bütün hücum organizasyonları Alex’e kalıyor. Denizli maçında ve Süper Kupa’da bunu gördük. Alex tek yaratıcı oyuncu.
Güiza geçen sezonun sonuna doğru goller attı. Konfederasyon Kupası’nda da morallendi. Sezona da iyi başladı, güveni geri geldi. Bu da büyük avantaj. Daum kanat organizasyonlarına inanan bir adam. Gökhan da benim beğendiğim bir oyuncu. Honved ve Denizli maçlarında üç tane müthiş asist yaptı Güiza’ya. Yani Gökhan da önemli bir silah.
Fenerbahçe ayağa en iyi pas yapan takım Türkiye’de. Ama hız sorunu var. Bugüne kadar geriye düşmedikleri için sistemden ve oyuncudan taviz vermediler. Tahmin ediyorum Daum bazı maçlarda tek ön libero ve çift forvetle oynayacaktır. Savunmadan orta sahaya, orta sahadan hücum hattına hızı artırmalılar. Zaten ceza sahası civarında sorun yok. Yaratıcı, iş yapan isimler fazla.
Orta sahaya takviye şart
Galatasaray da Beşiktaş gibi 4-3-3 oynamaya çalışıyor. Son maçta ileri üçlüde Aydın, Keita ve Baros oynadı. Savunmaya baktığımızda milli takım savunması. Orta sahada Mustafa Sarp ile Ayhan’a çok yük biniyor. Fiziklerinin iyi olması lazım. Linderoth ve Mehmet Topal sakat olduğu için öncelikle ortaya sahaya takviye yapmalılar. Zaman zaman bu bölgede Barış’ı da kullanabiliyorlar. Öndeki üçlüde problem yok. Aydın’ı, Keita’yı, Baros’u kenarda oturt, Kewell, Nonda, Arda da olabilir. Arda’nın pozisyonuna da Elano geçer. Bu sistem kolay değil tabii. Birinci kuralı savunma ile forvet arasındaki mesafe dar olmalı. Savunma bloku da öne çıktığında Arda’nın ve kanat adamlarının geriye yardım etmeleri gerek.
Galatasaray’ın çok pozisyona gireceği kesin. Ama pozisyon da vereceklerdir. Gaziantep maçında olduğu gibi. Ama her maç en az 7-8 pozisyon bulurlar. Nonda iki maçta dört gol attı. Sakın beni satmayın mesajı verdi. Kaleci Leo Franco konusunda yorum yapmak için erken. Ancak biraz donuk geldi bana. Bekleyip görmek lazım.
Sıkıntısı duran top
Beşiktaş geçen yılki şablonunda devam ediyor. Cisse’nin yerine Fink var. Zaman zaman orta saha oynayan Sivok kendi yerine, stopere geçti. Yanında da Ferrari. Sağda Erhan, solda İsmail. Aslında arkadaki dörtlü farklı. Sistem aynı, savunma başka. 4-3-3 sistemi ile baklava şeklinde oyuna başlıyorlar. Göbekte Fink, sağ içte Ernst, sol içte Tello. Sol açık Yusuf ve Bobo, santrfor Nobre, sağ açık Holosko veya Nihat. Orta saha oyun içerisinde çok da nadir olsa sistemi 4-2-1-3’e çeviriyor. Ernst ve Fink yan yana, önlerine Tello geliyor, ama çok nadir. Top rakibe geçince otomatik olarak kanat oyuncuları savunma yapmak istiyor, dolayısıyla topun arkasına geçtikleri için 4-5-1 gibi kalıyorlar. Ernst, Fink ve Tello üçlüsü orta alanda iyi. Ancak kanatta ne Yusuf, ne Bobo oynayabilir. Bunun da sıkıntısını yaşıyorlar. Yeni transferlerden Fink ve İsmail iyi. Yani doğru tercihler.
Beşiktaş lig öncesi çok zorlu maçlar oynadı. Porto, Lyon ve Süper Kupa’da Fenerbahçe derbisi. Ne pozisyon verdiler, ne de fazla pozisyona girdiler. Belediye maçında da aynı tablo vardı. Rakip bu kez biraz daha zayıf olduğu için birkaç pozisyon daha çok buldular. Ama yine pozisyon vermediler. Yedikleri golde de İbrahim Akın’ın becerisi vardı. Beşiktaş’ın çözmesi gereken; rakibe göre oyun içinde değişik sistemler oynayabilmeli. Türkiye’nin en çok duran top kullanan takım olan Beşiktaş’ın boy ortalaması da yüksek. Ama bunun karşılığını alamıyorlar, yeterli gol atamıyorlar. Bunu da çözmeliler.
Trabzon’u beğendim
Trabzonspor merakla beklediğim bir takımdı. Açıkcası Bülent Uygun ikinci yarıda orta sahadan defansif oyuncu çıkarıp, ofansif bir isim alınca bu bölge tamamen Trabzonspor’un oldu. Geçen yıldan onları farklı kılan, çok pas yapıyorlar, topa sahipler. Tjikuzu önemli transfer. Selçuk’u biraz daha ikinci forvet gibi kullanıyorlar. Alex’in pozisyonunda. Sağ ve sol önde de Alanzinho ve Engin gibi yetenekli oyuncular var. Ama kalecilerinin dalgınlığı devam ediyor. Sürpriz şutlarda gol yiyor. Trabzon takımını ve orta sahasını çok beğendim. Teknik Direktör Broos’un oyuncu değişiklikleri de yerindeydi. Doğru hamleler yaptı. İyi oynayarak kazandılar ama uzun vadede ne olur bilemiyoruz. Bekleyip görmek lazım.
Fenerbahçe aynı şablonda devam ediyor. Savunmanın göbeği farklı. En büyük avantajı arkadan topu oyuna iyi sokan Bilica var. Luciano’dan sonra burada hep düz oyuncular oynuyordu. Orta sahaya transfer edilen Cristian belki çok üst düzey değil ama Emre’yi rahatlattı. Solda Dos Santos dripling yapıyor, ikiye birlerle kaleye direkt gidebiliyor. Ama 4-2-3-1’in sol kanat oyuncusu gibi oynamıyor. Daha çok içeri kaçıyor. Bu takım savunmasında arızaya neden olabilir.
Kazım, Daum geldikten sonra sağ kanadın birinci oyuncusu oldu. Temel yeteneklerinin altında performans gösteriyor. Kuvvetli, kafaya iyi çıkan, top saklayan bir isim ama maç performansı iyi değil. Daum birkaç hafta sonra Deivid’i kullanacaktır. Çünkü Deivid olmadığı zaman bütün hücum organizasyonları Alex’e kalıyor. Denizli maçında ve Süper Kupa’da bunu gördük. Alex tek yaratıcı oyuncu.
Güiza geçen sezonun sonuna doğru goller attı. Konfederasyon Kupası’nda da morallendi. Sezona da iyi başladı, güveni geri geldi. Bu da büyük avantaj. Daum kanat organizasyonlarına inanan bir adam. Gökhan da benim beğendiğim bir oyuncu. Honved ve Denizli maçlarında üç tane müthiş asist yaptı Güiza’ya. Yani Gökhan da önemli bir silah.
Fenerbahçe ayağa en iyi pas yapan takım Türkiye’de. Ama hız sorunu var. Bugüne kadar geriye düşmedikleri için sistemden ve oyuncudan taviz vermediler. Tahmin ediyorum Daum bazı maçlarda tek ön libero ve çift forvetle oynayacaktır. Savunmadan orta sahaya, orta sahadan hücum hattına hızı artırmalılar. Zaten ceza sahası civarında sorun yok. Yaratıcı, iş yapan isimler fazla.
Orta sahaya takviye şart
Galatasaray da Beşiktaş gibi 4-3-3 oynamaya çalışıyor. Son maçta ileri üçlüde Aydın, Keita ve Baros oynadı. Savunmaya baktığımızda milli takım savunması. Orta sahada Mustafa Sarp ile Ayhan’a çok yük biniyor. Fiziklerinin iyi olması lazım. Linderoth ve Mehmet Topal sakat olduğu için öncelikle ortaya sahaya takviye yapmalılar. Zaman zaman bu bölgede Barış’ı da kullanabiliyorlar. Öndeki üçlüde problem yok. Aydın’ı, Keita’yı, Baros’u kenarda oturt, Kewell, Nonda, Arda da olabilir. Arda’nın pozisyonuna da Elano geçer. Bu sistem kolay değil tabii. Birinci kuralı savunma ile forvet arasındaki mesafe dar olmalı. Savunma bloku da öne çıktığında Arda’nın ve kanat adamlarının geriye yardım etmeleri gerek.
Galatasaray’ın çok pozisyona gireceği kesin. Ama pozisyon da vereceklerdir. Gaziantep maçında olduğu gibi. Ama her maç en az 7-8 pozisyon bulurlar. Nonda iki maçta dört gol attı. Sakın beni satmayın mesajı verdi. Kaleci Leo Franco konusunda yorum yapmak için erken. Ancak biraz donuk geldi bana. Bekleyip görmek lazım.
Sıkıntısı duran top
Beşiktaş geçen yılki şablonunda devam ediyor. Cisse’nin yerine Fink var. Zaman zaman orta saha oynayan Sivok kendi yerine, stopere geçti. Yanında da Ferrari. Sağda Erhan, solda İsmail. Aslında arkadaki dörtlü farklı. Sistem aynı, savunma başka. 4-3-3 sistemi ile baklava şeklinde oyuna başlıyorlar. Göbekte Fink, sağ içte Ernst, sol içte Tello. Sol açık Yusuf ve Bobo, santrfor Nobre, sağ açık Holosko veya Nihat. Orta saha oyun içerisinde çok da nadir olsa sistemi 4-2-1-3’e çeviriyor. Ernst ve Fink yan yana, önlerine Tello geliyor, ama çok nadir. Top rakibe geçince otomatik olarak kanat oyuncuları savunma yapmak istiyor, dolayısıyla topun arkasına geçtikleri için 4-5-1 gibi kalıyorlar. Ernst, Fink ve Tello üçlüsü orta alanda iyi. Ancak kanatta ne Yusuf, ne Bobo oynayabilir. Bunun da sıkıntısını yaşıyorlar. Yeni transferlerden Fink ve İsmail iyi. Yani doğru tercihler.
Beşiktaş lig öncesi çok zorlu maçlar oynadı. Porto, Lyon ve Süper Kupa’da Fenerbahçe derbisi. Ne pozisyon verdiler, ne de fazla pozisyona girdiler. Belediye maçında da aynı tablo vardı. Rakip bu kez biraz daha zayıf olduğu için birkaç pozisyon daha çok buldular. Ama yine pozisyon vermediler. Yedikleri golde de İbrahim Akın’ın becerisi vardı. Beşiktaş’ın çözmesi gereken; rakibe göre oyun içinde değişik sistemler oynayabilmeli. Türkiye’nin en çok duran top kullanan takım olan Beşiktaş’ın boy ortalaması da yüksek. Ama bunun karşılığını alamıyorlar, yeterli gol atamıyorlar. Bunu da çözmeliler.
Trabzon’u beğendim
Trabzonspor merakla beklediğim bir takımdı. Açıkcası Bülent Uygun ikinci yarıda orta sahadan defansif oyuncu çıkarıp, ofansif bir isim alınca bu bölge tamamen Trabzonspor’un oldu. Geçen yıldan onları farklı kılan, çok pas yapıyorlar, topa sahipler. Tjikuzu önemli transfer. Selçuk’u biraz daha ikinci forvet gibi kullanıyorlar. Alex’in pozisyonunda. Sağ ve sol önde de Alanzinho ve Engin gibi yetenekli oyuncular var. Ama kalecilerinin dalgınlığı devam ediyor. Sürpriz şutlarda gol yiyor. Trabzon takımını ve orta sahasını çok beğendim. Teknik Direktör Broos’un oyuncu değişiklikleri de yerindeydi. Doğru hamleler yaptı. İyi oynayarak kazandılar ama uzun vadede ne olur bilemiyoruz. Bekleyip görmek lazım.
Misafir- Misafir
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz